Muş Alparslan Üniversitesi
 
Engellilerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenleri BESYO Mezunlarımız Arasından Çıkacak

Rektörümüz Prof. Dr. Fetih Ahmet Polat ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Müdürümüz Doç. Dr. Hüseyin Kırımoğlu, ilk öğrencilerini aldığı günden bu yana yaptığı atılımlarla adından sıkça söz ettiren BESYO’nun açılması onaylanan yeni bölümü hakkında Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

 

Kapılarını açmasının üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden akademik kadrosunun yetkinliği, öğrencilerinin başarıları, bilimsel etkinlikleri ve lisansüstü açılımlarıyla gündeme gelen BESYO´da Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi bölümünün açılması Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) tarafından onaylandı. Rektörümüz Prof. Dr. Polat, Türkiye’de şimdiye kadar sadece bir üniversitede bulunan söz konusu bölümün, ilk öğrencilerini gelecek yıl almasıyla Muş’un sportif gelişimi açısından son derece önemli bir aşama daha kaydedileceğini söyledi.

 

“Türkiye bir konuda daha lig atlayacak.”

Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, hem açılan yeni bölüm hem de BESYO’da yürütülen diğer faaliyetler hakkında Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı. Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi bölümünün amacının, engelli bireylere beden eğitimi verecek öğretmenleri yetiştirmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Polat, bölümün açılmasında gerekli kolaylığı sağlayan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a ve YÖK Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan’a teşekkür etti.

 

Millî Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nezdinde görüşmeler yaparak söz konusu bölümün mezunlarının istihdam imkânının genişletilmesine yönelik taleplerini ilettiklerini belirten Prof. Dr. Polat, “Bu bölümün mezunlarına bilhassa alanlarında öğretmenlik yapabilmeleri için fırsat tanınması hâlinde, bana göre Türkiye bir konuda daha lig atlayacak. Çünkü her yaştaki engelli vatandaşımızın spor eğitimi konusunda bilimsel altyapısı ve pedagojik yetkinliği olan eğitimcilere ihtiyacı vardır. Gelişmiş ülkelerin çoğunda bu alanla ilgili bölümlerin mezunları hem kamu kurumlarında hem de özel sektörde çok rahat iş bulabiliyorlar.” şeklinde konuştu.

 

“Engellilerle ilgili kalıcı bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın engellilerin koşullarının iyileştirilmesine özel bir önem verdiğini hatırlatan Prof. Dr. Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanımız engellilerle ilgili her tür etkinliği özel olarak destekliyor, YÖK de özel bir teşvik sağlıyor. Bu çerçevede üniversite olarak farklı projeler geliştirdik ve YÖK’e sunduk. Örneğin engellilerle ilgili çeşitli sportif faaliyetlerin organize bir şekilde Türkiye çapında bütün üniversitelerin katılımıyla yapılmasına yönelik bir projemiz var. İnşallah yakın zamanda yetkili kurumlardan onay verilmesi hâlinde kamuoyuyla bu müjdeli projeyi paylaşacağız.

 

Muş, tekerlekli sandalye basketbol takımı örneğinden anlaşılacağı üzere engelli sporcular açısından kayda değer potansiyeli olan bir ildir. Üniversitemizdeki çalışmalarla Muş’taki sportif faaliyetleri çoğaltıp spor etkinlikleri yoluyla engelli sporcu kardeşlerimizi de gündeme taşıyarak engellilerle ilgili kalıcı bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Burada altını çizmek istediğim nokta, üniversitemizin bu amacı yalnız bir kamu görevi olarak değil vicdani bir sorumluluk bilinciyle yerine getirmeye çalıştığıdır.”

 

“Daha ilk yılımızda böyle özgün bir bölümü açmamızda en büyük etken, yönetimimizin uzak görüşlülüğüdür.”

BESYO Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Kırımoğlu ise BESYO’da kısa sürede yapılan akademik ve idari hamlelerin bundan sonra yapılacak daha kapsamlı ve etkili faaliyetlerin işareti olduğunu söyledi. Doç. Dr. Kırımoğlu şöyle konuştu: “İlk yılımız olmasına rağmen Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalında tezli yüksek lisans programını açmış olduk. Önümüzdeki yıl Antrenörlük ve Spor Yöneticiliği bölümlerimize de öğrenci alımı yapacağız. Uluslararası Spor Bilimleri Dergimizin ilk sayısı yayınlandı.

 

Bizi gururlandıran son hamlemiz, Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi bölümünü açmanın nasip olmasıdır. Bu konuda başta rektör hocamız olmak üzere yönetime teşekkür ederim. Çünkü Türkiye’deki onca üniversite arasında daha ilk yılımızda böyle özgün bir bölümü açmamızda en büyük etken, yönetimimizin uzak görüşlülüğüdür. İyi bir ekip çalışması yaptığımız için de kısa sürede netice elde ettik.

 

“Bu bölümün mezunları, engelli bireylerin beden eğitimi ve spor öğretmenliğini yapacaktır.”

Bu bölümü açmamızın temel amacı, engelli bireylerin motor gelişimini, hareket eğitimini sağlayacak nitelikli ve yetişmiş eğitimcilerin işgücüne katılmasını sağlamaktır. Engellilerde Beden Eğitimi ve Spor Eğitimi bölümümüze de diğer bölümlerimiz gibi ÖSYM tarafından yapılan merkezi sınav ve bizim yapacağımız özel yetenek sınavı ile öğrenci alınacaktır. Bu bölümün mezunları, engelli bireylerin beden eğitimi ve spor öğretmenliğini yapacaktır. Yani bu bölümde okumak için engelli olunması gerekmiyor. Mevcut sitemde bu bölümün mezunları öğretmen olarak atanabilmektedirler ancak biz üniversite olarak bu bölümü bitirenlerin hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı bünyesindeki kaynaştırma eğitimlerinde hem de Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışabilmelerinin altyapısını sağlamak için girişimlerde bulunuyoruz.

 

Engelli bir çocuğun babası olarak, engellilerin hak ettikleri koşullara sahip olması için sportif konulardaki ihtiyaçlarının uzun yıllar boyunca yeterince giderilmemesinin kanayan bir yaramız olduğunu söyleyebilirim. Devletimizin son yıllarda ortaya koyduğu sosyal devlet anlayışı içinde engellilerimiz de pek çok kazanım elde ettiler. Birçok engelli bireyimiz üniversitelerimizde okuma imkânına sahipken özellikle zihinsel engelli, down sedromlu ya da otizmli çocuklarımız eğitim sistemine giremiyorlardı. Devletimizin yeni bir düzenlemesi ile bu yıldan itibaren artık özel yetenek sınavı ile öğrenci alan bölümlerimizde zihinsel engelli bireylerimizin de eğitimine kapı aralanmış bulunuyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat başta olmak üzere eski sorunları aşarak bugün nasıl daha iyisini elde edebiliriz, onu konuşur hâle gelmemize katkıda bulunan herkese şükranlarımı sunuyorum.”