Üniversitemiz araştırma ve uygulama merkezlerine bir yenisi daha eklendi. Ortadoğu ve Afrika Araştırma ve Uygulama Merkezi (ORAFAM); Ortadoğu ve Afrika üzerine akademik çalışmalar ve araştırma projeleri yürütmek, akademik toplantılar, seminerler ve sempozyumlar düzenlemek, söz konusu coğrafyalarla yakından ilgilenen araştırma kuruluşlarıyla çeşitli iş birlikleri kurmak üzere akademik hayata kazandırıldı.
Uzman araştırmacılar yetiştirilecek
ORAFAM, Ortadoğu, Afrika ve İslam kültür ve medeniyetinin yayıldığı bölgeler üzerinde çalışmaları yapan araştırmacılarla temas kurmak, onları bir araya getirmek; aralarında akademik bilgi ve birikimin dolaşımını sağlamak; Ortadoğu ve Afrika konularında Türkiye Cumhuriyeti’nin ihtiyaç duyduğu akademik bilgi ve deneyime sahip uzmanların yetişmesi için gerekli altyapıya katkı sağlamak; Türkiye genelinde ve Ortadoğu, Afrika ve İslam dünyası ülkelerindeki üniversite, enstitü ve merkezler arasında akademik personel ve öğrenci hareketliliğini sağlamak ve de çok yönlü iş birliğini oluşturmak için kuruldu. Merkez, Ortadoğu ve Afrika konularındaki akademik bilgi birikimine katkıda bulunmanın yanı sıra Ortadoğu ve Afrika üzerine çalışacak uzman araştırmacılar yetiştirmeyi de hedefliyor.
Ortadoğu ve Afrika araştırmalarının önemini vurguladı
Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sabit Duman, yeni kurulan araştırma ve uygulama merkezimizle ilgili konuştu. Prof. Dr. Sabit Duman, konuşmasında şu ifadeleri kaydetti: Ortadoğu ve Afrika bölgeleri gerek insan, coğrafya, tarih, siyaset, dil, kültür ve maddi kaynakları bakımından gerekse yerel ve ulusal düzeylerdeki akademik gelişimleri açısından zengin bir mirası barındırmaktadır. Tarihsel açıdan küresel medeniyetin gelişiminde önemli bir kırılma noktası olan Sanayi Devrimi sonrası ortaya çıkan hammadde ve pazar arayışlarının neticesinde son üç asır boyunca bu iki bölge dünyanın gündemine askeri, siyasi, stratejik ve ekonomik açılardan yoğun bir şekilde girmiştir. Bu zaman zarfında makro ve mikro göstergelere ve mezkûr iki bölgenin taşıdığı değere bağlı olarak 21. yüzyıl boyunca da gündemden düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin tarihsel, kültürel, ekonomik ve jeo-politik sebeplerden ötürü Ortadoğu ve Afrika araştırmalarına gün geçtikçe daha fazla özel önem verdikleri anlaşılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin bilhassa dünyada saygın bir konumda olan üniversitelerinin en popüler beşeri birimleri; Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları üzerine yoğunlaşarak bu alanda çalışacak akademik şahsiyetler takdir ve teşvik görmektedirler. Özellikle son yıllarda bu alanda enstitü, merkez, vakıf veya dernek çatısı altında faaliyet sayısı artış göstermiş, akademik ve de sivil toplum örgütlerinin çalışmalarında hatırı sayılır bir niteliksel gelişme gerçekleşmiştir. Muş Alparslan Üniversitesi, kurulu bulunduğu Muş ilinin bu coğrafyalara fiziksel, tarihsel ve kültürel yakınlığının yanı sıra, Türkiye’nin bugünü ve geleceği için ehemmiyet teşkil eden Ortadoğu ve Afrika üzerine bu araştırma merkezi vasıtasıyla yoğun akademik çalımalar yapmak suretiyle, hem kurumsal gelişimine hem ülke politikalarına katkı niteliğinde yeni farkındalıklar yaratmayı hedeflemektedir. Merkezin kurulmasında emeği geçen başta Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat ve merkezlerden sorumlu Rektör Yardımcımız Sayın Ulaş Çaydaş olmak üzere herkese teşekkürlerimi sunuyorum.’’