Muş Alparslan Üniversitesi
 
Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştirme Çalışmaları Sonuç Vermeye Başladı

 

Üniversitemizde 2019 yılında kurulan serada ilaç sanayiinin gereksinim duyduğu tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi ve bu bitkilerin il tarımına kazandırılması çalışmaları olumlu sonuçlar vermeye başladı. Farklı yörelerden toplanan ve farklı parsellere ekilen bitkilerin il tarımına katkı sağlaması konusunda önemli bir gelişme gözlemlendi.

 

Tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesi konusunda çalışma yürüten Muş Lalesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Yenikalaycı, konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kurulan serada ülkenin farklı yörelerinden getirilen 80 bitkinin tohumlarının ekildiğini ve üzerinde çalışıldığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Yenikalaycı’nın ifadeleri şöyle:‘‘2019 yılında ülkemizin değişik araştırma kuruluşları ve üniversitelerinden temin edilen yaklaşık 80 farklı çeşit ve türde bitki materyali üniversitemiz tarafından kurulan serada mart ayında ektik. Titiz bir çalışma sonucunda serada yetiştirilen tıbbi bitki fidelerinin mayıs ayında kademeli olarak dikimlerini gerçekleştirdik. Bitkilerin bazıları çok yıllık bazıları ise tek yıllıktı. Özellikle ilaç, parfümeri ve kozmetik sanayinin ihtiyaç duyduğu kekik, adaçayı, ekinezya, oğulotu, kantaron, çörekotu, reyhan, kudretnarı, rezene, karanfil, kedi nanesi gibi bitkilere ağırlık verdik. Bunların yanı sıra üniversitemiz tarafından güdümlü proje olarak yürütülen ‘‘Muş İli Endemik Bitkileri Projesi’’ kapsamında Muş florasından toplanan başka bitkiler de seramızda bulunmaktadır.’’

 

‘‘Çalışmalarımıza devam edeceğiz.’’

 

Bitkilerin gen kaynaklarının korunmasından ve sürekliliğinin sağlanmasından da söz eden Yenikalaycı, sözlerini şöyle sonlandırdı: ‘Tıbbi ve aromatik bitkilerin çok az bir kısmı kültüre alınmıştır ve bu konuda yapılan bilimsel çalışmalar yeterli değildir. Tıbbi ve aromatik bitkiler gen kaynaklarının korunması, sürekliliğinin sağlanması ve bunlardan daha iyi istifade edebilmek için kültüre alınarak ülke tarımına kazandırılması oldukça önemlidir. Önümüzdeki yıllarda 80 olan tür sayısının kısmet olursa 200’e kadar çıkarılmasını hedefliyoruz. Tarımı diğer kültür bitkilerine göre daha zor olan bu bitkilerin kalite kriterlerine göre yetiştiriciliğinin geliştirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz.’’