Toy kuşlarının neslinin tükenmesine dikkat çekmek amacıyla 1550 kilometre pedal çeviren aktivist Ali Fuat Gülşen (62), üniversitemizdeki söyleşi programında konuğumuz oldu. Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi tarafından Sabahattin Zaim Konferans Salonunda düzenlenen söyleşiye Rektör Yardımcımız ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Karadağ, BESYO Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Kırımoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Mümtaz Aras, Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanı Şükrü Çobanoğlu, Muş Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanı Kemal Türkan, Muş Bisiklet Derneği (MUBİD) üyeleri, çeşitli spor derneklerinin yöneticileri, dağcı, gezgin, doğa fotoğrafçıları ile öğrencilerimiz katıldı.
Uçabilen en iri kuş türlerinden biri olup kolay avlandığı için nesli tehlikedeki toy kuşlarına (Otis tarda) destek olmak amacıyla Yalova’dan yola çıkan aktivist Ali Fuat Gülşen, uzun bir yolculuğun ardından memleketi Muş’a geldi. Daha önce darbeye ve teröre tepkisini göstermek; lösemili çocuklara dikkat çekmek gibi sebeplerle de pedal çeviren Gülşen için üniversitemizde bir söyleşi programı düzenlendi.
"Yöremizdeki endemik türlerden biri de toy kuşudur."
Programın selamlama konuşmasını yapan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Yaşar Karadağ, Muş bölgesinin yaklaşık 66 endemik tür ile zengin bir floraya ve faunaya sahip olduğunu söyledi. Latince adı Otis tarda olan toy kuşunun da yöremizdeki endemik türlerden biri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karadağ, göçmen bir kuş türü olan toy kuşlarının dünyadaki en büyük uçabilen kuşlardan olduğunu belirterek erkek toyların 18 kg, dişi toyların ise 9 kg civarında ağırlığa sahip olduğunu ifade etti.
Toy kuşlarının lezzetli etleri ve kolay avlanabildikleri için avcıların hedefi olmasının nesillerinin tükenmesine sebep olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karadağ, şöyle konuştu: "Toy kuşları genellikle bataklık kenarlarında ve ekin tarlalarında yaşar. Bu güzel kuş türünün nesli, yaşam alanı çok geniş bir coğrafyaya yayılsa da diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bilinçsiz avcıların hedefi olduğu için hızla tükenmektedir. Dünya üzerinde yaklaşık 12.000 civarında toy kuşu varken, İspanya'da 5000, Rusya'da 3000, Türkiye de ise 2000 civarında mevcuttur.
Değerli misafirimiz Ali Fuat Gülşen'e, meşakkatli bir yolculuğun ardından Muş'a gelerek toplumun dikkatini böylesi bir konuya çektiği için kurumum adına teşekkür ediyorum."
“Dünya sadece insanoğlunun değil tüm canlıların yaşam alanı.”
BESYO Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Kırımoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide çocukluk yıllarında Muş’ta binlerce toyun bulunduğunu ifade eden Ali Fuat Gülşen, bu güzel kuş türünün yok olma tehlikesine dikkat çekmek için uzun bir yol kat ettiğini söyledi. Gülşen, toy neslinin izinsiz avlanmadan dolayı azaldığına dikkat çekerek, “Bu kuşların sayıları koruma altında olmadıkları ve izinsiz avlanmadan dolayı azalıyor. Sadece toylar değil, tüm hayvanlar için duyarlılık gösterilmesi gerekiyor. Dünya sadece insanoğlunun değil tüm canlıların yaşam alanı. Dolayısıyla ortak kullanmayı bilmemiz ve gelecek nesillere de öğretmemiz gerekiyor.” dedi.
Ali Fuat Gülşen özetle şöyle konuştu: “Dört yıldır amatör olarak pedal çeviriyorum. İlk önce lösemili çocuklar için pedal çevirdim. İkinci pedal çevirişim darbeye ve teröre tepkimi ortaya koymak; üçüncü pedal çevirişim ise flamingolar için oldu. İzmir’de 20 bin flamingo yaşıyordu. Flamingolar için de İstanbul’dan Mersin’e kadar bin 718 kilometre pedal çevirdim. Bir farkındalık uyandırdım, çok da güzel oldu.
Çocukluğumda Muş’ta 3 bin 500 civarında toy vardı. Bir ay önce araştırdım ve 20-30 tane toy kaldığı bilgisine ulaştım. Yuvaları da 1-2 tane kalmış durumda. Ben de bu duruma farkındalık oluşturmak için Yalova’dan Muş’a 20 gün ve 1550 kilometre boyunca pedal çevirdim.
“El ele verdiğimiz zaman inanıyorum ki bu ülke daha çok kalkınacaktır.”
Yolculuğum sırasında şunu bir daha gördüm: Anadolu coğrafyasında yaşayan ve bu kültürde büyüyen insanlar olarak hâlâ misafirperver ve saygılı bir milletiz. Her gittiğim yerde beni tebrik edenler, misafir etmek isteyenler karşıma çıktı. İnsanlarımız çok duyarlı. Yolda olduğum sürede beni evlerinde, camide, cem evlerinde misafir ettiler. Kamp kurdum, yemek getirdiler, ekmeklerini paylaştılar; sohbet ettik. Güzel anılar biriktirdim. El ele verdiğimiz zaman inanıyorum ki bu ülke daha çok kalkınacaktır.
Günde ortalama 60-70 kilometre pedal çevirdim. Konaklamak için bir yer bulduğum zaman kolluk kuvvetlerine gidip izin alarak kampımı kurdum ve sabah tekrar pedal çevirmeye başladım. Kar yağdı, yağmur yağdı ve büyük rampalarda zorlandığım oldu ama genel olarak güzel bir yolculuktu.”
Soru cevap faslı, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Yaşar Karadağ'ın teşekkür belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona eren söyleşinin ardından Gülşen ve beraberindekileri makamında kabul eden Rektör Yardımcımız Prof. Dr. İbrahim Erdoğan, misafirleriyle bir süre sohbet etti.