Muş Alparslan Üniversitesi
 
Rektörümüz TRT Diyanet'e Konuk Oldu

Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, TRT Diyanet’te yayınlanan Farklı Bakış programının konuğu oldu. İslam geleneğinde metin ve yorum ilişkisinin masaya yatırıldığı televizyon programında Rektörümüz önemli açıklamalarda bulundu. Yapımcılığını ve sunuculuğunu Zahide Ülkü Bâkiler’in yaptığı programın konukları arasında Rektörümüz Prof. Dr. Polat’la birlikte Konya İl Müftüsü ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akpınar da yerini aldı. 89. Bölümüyle ekranlara gelen programda İslam geleneği içinde geçmişten günümüze gelen metin ve yorum ilişkisi üzerine önemli değerlendirmeler yapıldı.

 

Tevhid, nübüvvet, meâd gibi konularda bütün bir İslam geleneğinin ittifak içinde olduğunu belirten Prof. Dr. Polat, “Kur'an’da muhkem ve müteşâbih ayetler vardır. Muhkem ayetler üzerinde tartışma olmaz; ancak muhkem ayetleri farklı delillerle daha iyi açıklanmasını sağlarız. Kitabın esası, aslı ve anası olan muhkem ayetlerdir. Fakat bu, müteşâbih ayetlerin gündeme getirilmeyeceği, üzerine kafa yorulmayacağı anlamına da gelmez. Müteşâbih ayetler, muhkem ayetler doğrultusunda makul bir anlama kavuşur.” dedi.

 

“Melekten kasıt masumiyetle ilgilidir."

Kur’an dilinin inşa edici olduğunu belirten Prof. Dr. Polat, bu dilin bir eda değil, telakki dili olduğunu belirtti. Kur’an’dan işine geleni manayı çıkarıp işine gelmeyen anlamı görmezden gelmenin Müslümanca bir tavır olmadığını belirten Rektörümüz, Kuran-ı Kerim’de müteşâbihin dışındaki bazı alanların da özellikle nitelikli bilgi gerektirmesi münasebetiyle kolayca anlaşılmayacağını, farklı donanımlar sayesinde açık hale geleceğini söyledi. Bu alanlarda bilgi sahibi olmadan yorum yapmanın doğru olmadığını da belirten Prof. Dr. Polat, “Kuran-ı Kerim'de dilin incelikleri ve anlamı kolaylaştıran metin dışı bağlamlar sebebiyle yorum için özel çaba gerektiren ayetler de vardır. Örnek vermek gerekirse Yusuf Aleyhisselam vatandaşlarımıza sorsak herkesin aklına en önce yakışıklı bir adam gelecektir. Elbette Hz. Yusuf'un yakışıklı bir erkek olduğu çeşitli ifadeler ve rivayetler doğrultusunda anlaşılmaktadır. Ancak Hz. Yusuf’u gören kadınların ellerindeki bıçaklarla yanlışlıkla parmaklarını doğramaları ve bunun üzerine Yusuf Aleyhisselam için "Bu olsa olsa ancak bir melektir" ifadelerinden hareketle onu sadece yakışıklı bir erkek olarak tanımlamak, eksik tanımaktır. Bana göre Kur'an'ın vermek istediği ana mesajı da bu yaklaşım ıskalamaktadır. O zaman bu bakışın, meleklerin yakışıklı olduğuna dair bir bilgiye dayalı olması gerekir ki böyle bir bilgimiz yoktur. Oysa burada ana gaye, Yusuf'un fizikî özelliklerinin, ahlakî ve aklî şöhretinin yanı sıra var olmasıdır ve melekten kasıt öncelikle masumiyeti anlatır. Hz. Yusuf hakkındaki söylentiler, sadece fizikî olarak değerlendirilirse eksik kalır.” değerlendirmelerini yaptı.

 

“Sünnet-i Nebeviyye, anlamı istismar etmekten bizi korur."

Metni yorumlamak için Kuran kültürüyle, sünnet kültürüne vakıf olmanın yanı sıra dönemin Arap dilini, kültürünü, ekonomik, siyasi, sosyolojik, psikolojik şartlarını bilmenin gerekli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Polat, “Hz. Ali, ‘Kuran için konuşan suskundur' ve 'Kuran bir metindir; konuşmaz. Onu konuşturan insanlardır’ der. Burada Hz. Ali’nin ifade ettiği şey aslında anlamın istismarıdır. İnsanlar Allah ile de istismar edilebilir. Şeytan O'nun adını kullanarak da bizi yanlışa sevk edebilir. İlkeler o sebeple hayatidir. Burada sünnete bir parantez açmak lazım. Bir metaforla sünnetten bahsedecek olursak, sünnet, tabiri caizse bir gözlüğe benzer. Belli bir yaştan sonra gözler bozulmaya başlar. Bunun ortadan kaldırmak için gözlük kullanılır. Biz Kuran-ı Kerimi anlamada ki zafiyetimizi sünnet gözlüğüyle ortadan kaldırabiliriz. Bu sünnetin netleştirici fonksiyonudur. Bazen de bir güneş gözlüğü gibi gözlerimizin egemen kültürün bize dayattığı, reklamı yapılmış göz kamaştırıcı imajlardan korunmamıza yardımcı olur. Bundan ötürü Kuranı yorumlamada sünnet önemli bir yere sahiptir. Rehber görevi görür. Hz. Ali’nin değindiği istismarı ortadan kaldırmak için sünnet çok önemli bir yere sahiptir” ifadelerini kullandı.

 

Rektörümüz Prof. Dr. Polat konuşmasının sonunda, dâhi olan birinin bile Allah’ın muradından daha fazlasını keşfedemeyeceğini belirterek, tefsircilere düşenin bu muradı gün yüzüne çıkarıp bunu ortaya koymak olduğunu; Kur'an'ı yormak, manayı köpürtmek olmadığını belirtti.

 

Programın tamamını izlemek için bağlantıya tıklayınızhttps://www.diyanet.tv/farkli-bakis/video/farkli-bakis-89-bolum--islam-geleneginde-metin--yorum-iliskisi