Kültürel bir etkinliğe konuk olmak üzere ilimizde bulunan Yazar Sinan Yağmur ve Senarist-Yazar Ahmet Turgut, Üniversitemizde düzenlenen “Ortak Acı Kerbela” adlı söyleşide öğrencilerimizle bir araya geldi. Açılış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullatif Tüzer, bu iki önemli ismi Üniversitemizde ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirerek teşekkürlerini iletti.
Yağmur ve Turgut’un kısa özgeçmişlerinin okunmasının ardından sahneye gelen Sinan Yağmur, okuduğu şiirlerin ardından Muş’a tekrar gelmekten ne kadar büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Yeni yazdığı kitabının tanıtım galasını Muş’un bereketli topraklarında yaptığını belirten Yağmur, Muş’un kendisi için ayrı bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Yağmur’un konuşmasının ardından söz alan Diriliş Ertuğrul dizisinin senaristi Ahmet Turgut, dizinin birinci bölümüne atıfta bulunarak hocasının Ertuğrul Gazi’ye verdiği öğüdü öğrencilere anımsattı. “Ali gibi yiğit Zülfikar gibi kılıç yoktur” Hadis-i Şerif’ini aktaran Turgut, cesarete en çok yakışanın ilim, ilme en çok yakışanın cesaret olduğu düsturundan yola çıkarak âlimin cesaretinin ilmi açtığını da sözlerine ekledi. Hz. Peygamber'in veda hutbesinde Ehl-i Beyt'in gözetilmesi gerektiğini tavsiyesine rağmen Peygamberimizin torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in bu sözü veren sahabelerin çocukları tarafından şehit edildiğini anımsattı. Turgut, Kerbela’da tarafların herhangi bir mezhebinin olmadığını ya da zengin fakir çatışmasının yaşanmadığını belirtti. Kerbela’da iyiler denilebilecek kadronun 72 şehitle Muhammed i şuurla bezenmiş olmasına ve gönüllerin Hz. Hüseyin ile olduğuna dikkat çeken Turgut, kınların ise Yezidin kılıcıyla bezeli olduğunu ve şehitlerin bu sebeple verildiğini söyledi.
Konuşmasının sonunda Muharrem ayının yılbaşı mantığıyla coşkuyla değil hüzün ile geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Turgut, aşure kazanının İslam ümmeti, içine giren her bir malzemenin ise özünü koruyan Türk, Kürt, Hanifi, Arap, Şafi, Alevi her ırk ve mezhepten olduğu bilinciyle hareket eden her Müslümanın kazançlı olduğunu belirtti. Unutulmaması gereken diğer bir hususun ise “inna şanieke huvel ebter” ayetinin 12 muharremde gerçekleşmesi olduğuna işaret eden Turgut, İmam Zeynel Abidin’in öldürülmemesinin o gün karar olarak alındığını ifade etti. Muharremin bir ayrılık değil, birlik sembolü olarak tüm Müslümanlar tarafından değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken yazar, İslam dünyasında yeni Kerbela örnekleri yaşanmaması için vahdet ruhunun diri tutulmasının önemli olduğuna işaret etti.
Akademik-idari personelin ve öğrencilerimizin yoğun ilgi gösterdiği söyleşi, hediye takdiminin ardından sona erdi. Programın ardından konuklarımız fuaye alanında bulunan kitap standında kitaplarını imzaladı.